İhtiyârlıkdan beli bükülmüş ve kirpikleri dökülmüş. Bir yeri kazıyordu. Bineğimin ayak seslerini duyunca, başını kaldırıp bakdı. Beni bir heybet kapladı. Kur’ân-ı kerîmden âyetler okuyarak Allahü teâlâya sığındım ve çok salevât okudum. Sonra o kimseye; Allahü teâlâ sana merhamet etsin. Biz bir gurub yolcuyuz. Yolumuzu şaşırdık. Yâ bize yol göster veyâ konaklayacak bir yer göster. Hiç olmazsa içecek su ver, dedim. Benim sizi konaklatacak evim ve çadırım yok. Size içirecek südüm ve suyum da yok. Yolunuz karşınızdadır. Falan dağın üzerine çıkın, dedi. Sen kimsin diye sordum. Ben Abd-i Kelâl bin Yegûs El-Humeyrîyim, dedi. Kavmin ne oldu diye sordum. Üçyüz seneden beri onlardan haberdâr değilim. Benî Mâzin kabîlesine geldim. Onların arasında binbeşyüz yaşında bir ihtiyâr var. Bana burada Âd kavminin kapanmış bir su ırmağı olduğunu söyledi. Üçyüz senedir burayı kazıyorum. Irmakdan bir nişân bulamadım. Fekat üç dâne levha buldum. Onlar üzerinde neler yazılmış, eğer okuma biliyorsan sana göstereyim, dedi. Bilirim getir göreyim, dedim. Gösterdi. Levhalardan birinde Âd kavminin kötülüklerini bildiren iki beyt yazılı idi. İkinci levhâda Sâlih aleyhisselâmın kavminin zemmi ve deveyi öldürmeleri hakkında iki beyt yazılı idi. Üçüncü levhada da buna benzer şeyler yazılı idi. Sonra elimden tutup beni bir yere götürdü. Orada altından bir taht üzerinde sırt üstü yatmış bir şahsın ölüsü vardı. İki gözünün arasına şöyle bir yazı yazılmışdı: Benim adım, Şeddâd bin Âd. Irem bağları ve imâd sâhibiydim. Bin sene yaşadım. Bin şehr kurdum. Bin kız ve hizmetçiyle yaşadım. Bin kantar altına sâhib oldum. Binlerce askerim vardı. Şarkın ve garbın saltanatına sâhib oldum. Ne dünyâ bana kaldı, ne de ben dünyâda bâkî kaldım. Benden sonra kimse dünyâya mağrûr olmasın.
Sonra elimden tutup bir yere dahâ götürdü. Gümüşden bir taht üzerinde sırt üstü yatmış bir kadının ölüsü vardı. Onun alnında şöyle yazılı idi: Ben Şeddâd bin Âdın kız kardeşiyim. Her kim yanıma gelirse, bana ibret nazârıyla baksın. Sonra beni bir taşın yanına götürdü. O taşın altından bir sahîfe çıkardı.