Dört İncîl yazanlardan biridir. Îsâ aleyhisselâmın teyzesinin oğlu idi. Üçyüzdoksandokuzuncu [399] sırada, (Havârîler) ismine bakınız! 372, 1109.
973 — YÛNÜS “aleyhisselâm”: Yûnüs bin Metâ, Mûsul yanındaki Nineve ehâlîsine Peygamber idi. Dinlemediler. Heykellere tapmakdan vazgeçmediler. Yûnüs “aleyhisselâm” üzüldü. Dicle kenârına geldi. Gemiye bindi. Hâlbuki, Allahü teâlâ, böyle emr vermemişdi. Gemi yürümedi. Kur’a çekdiler. Buna isâbet etdi. Suçlu benim buyurdu. Denize atdılar. Balık yutdu. Tevbe etdi. Balık, bunu bir kenâra çıkardı. Ölüm hâlinde idi. Tekrâr kuvvet buldu. Tekrâr Nineveye gitmesi emr olundu. Yûnüs “aleyhisselâm” gelmeden önce, hava kararmış, her yeri kara duman kaplamışdı. Kavmi korkup, tevbe etmiş, tevbeleri kabûl olup, azâb geri alınmışdı. Gelince sözlerini dinlediler. Yıllar geçdi. Şarkda Midyalılar Bâbilde Keldânîler meydâna geldi. 353, 356, 427, 482, 993.
974 — YÛNÜS BİN ABÎD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Takvâ ehli idi. Bezzâz idi. Ya’nî kumaş tüccârı idi. 841.
975 — YÛNÜS EMRE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tesavvuf ehli ve halk şâ’iridir. Boluludur. Porsuk çayının Sakaryaya karışdığı mahalde türbesi vardır. Tapdık Emreden feyz aldı. 843 [m. 1439] de vefât etdi. İlâhîleri zevkle okunmakdadır.
976 — YÛNÜS ŞEMMÂS: Roma İmperatörlerinden ikinci Klaudius zemânında [m. 268-270] Antakya patrîki idi. Allahü teâlânın bir olduğunu, Îsâ aleyhisselâmın Onun kulu ve Peygamberi olduğunu i’lân etdi. Çok kimseleri doğru yola getirdi. (Kâmûs)da Şemmâs kelimesinde diyor ki, (Hıristiyanlıkda, Patrîk, müctehid, mezheb sâhibidir. Papa, halîfedir. Matrân, Kâdî, hâkimdir. Üskuf, müftîdir. Kıssîs, hâfız, okuyucudur. Câsilîk, imâmdır. Şemmâs, müezzindir.)
977 — YÛSÜF “aleyhisselâm”: Ya’kûb “aleyhisselâm” oniki oğlundan en çok Yûsüfü severdi. Kardeşleri, onu kıra götürüp kuyuya atdı. Onu kurt yidi dediler. Fekat Allahü teâlâ Onu korudu. Hem Peygamber yapdı, hem de Mısra hükümdâr yapdı. Dahâ çok bilgi için, (Eshâb-ı Kirâm) kitâbına bakınız! 356, 482, 522, 787, 1006, 1151, 1190.
978 — YÛSÜF BİN AHMED SİCSTÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Münyetül-müftî) ve (Gunye-tül-fükahâ) kitâblarını yazmışdır. Altıyüzotuzsekiz 638 [m. 1240] senesinden sonra Sivâsda vefât etmişdir.
979 — YÛSÜF BİN CÜNEYD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ehî Çelebî denir. İkinci Bâyezîd hân devri âlimlerindendir. Tokatlıdır. Bursada, Edirnede ve İstanbulda müderrislik yapdı. Vikâyenin (Sadr-üş-şerî’a-şerhı)ne hâşiye yaparak (Zahîret-ül-Ukbâ) ismini vermişdir. Bu hâşiyesi ve (Hediyyet-ül-mehdiyyîn) adındaki (Elfâz-ı küfr) kitâbı ve (Beydâvî hâşiyesi) meşhûrdur. (Hediyyet-ül-mehdiyyîn) kitâbı da arabî olup, Hakîkat Kitâbevi tarafından 1394 [m. 1973] de İstanbulda basdırılmışdır. Akserây ile Topkapı arasında (Ehî zâde) câmi’ini yapdı. 905 [m. 1499] de vefât etdi. Câmi’i yanındadır. Kızının torunu Ehî-zâde Abdülhalîm bin Muhammedin (Riyâdüssâdâd fî-isbât-il-kerâmât lil-Evliyâ-i hâlel-hayât ve ba’del-memât) kitâbı ve Molla Câmînin fârisî (Şevâhid-ün-nübüvve) kitâbının tercemesi meşhûrdur. 85, 90, 454, 467, 1084, 1097, 1164.
980 — YÛSÜF BİN ÖMER “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanefî fıkh âlimlerindendir. 832 [m. 1429] de vefât etdi. (Kudûrî muhtasarı)nı şerh edenlerdendir. Bu şerhıne (Câmi’ul-mudmerât) veyâ kısaca (Mudmerât) denir. Yûsüf bin Ömer Sakafî başka olup, Emevîlerin Irâk vâlîsi idi.
981 — YÛSÜF DECVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Decve, Mısrda Dimyât yakınındadır. Fıkh âlimidir. İbni Teymiyyeyi ve Muhammed Abdühü red etmekdedir. Tütün içmek harâm değildir derdi. 1365 [m. 1945] de vefât etdi. 366, 461, 639.