Fetvâ demek, herhangi birşeyin ahkâm-ı islâmiyyeye uygun olup olmadığını bildirmek demekdir. Yalnız, (uygundur) veyâ (câiz değildir) demek, fetvâ olmaz. Bu cevâbın, hangi fıkh kitâbının, hangi yazısından alındığını da bildirmek lâzımdır. Fıkh kitâblarına uymıyan fetvâlar yanlışdır. Bunlara bağlanmak câiz değildir. İslâm bilgilerini öğrenmeden, bilmeden, âyet-i kerîme veyâ hadîs-i şerîf okuyup da, bunlara kendi kafasına, kendi görüşüne göre ma’nâ verenlere islâm âlimi denmez. Bunlar Beyrutdaki papaslar gibi, arabca bilen bir tercüman olabilir. Ne kadar yaldızlı, parlak söyleseler ve yazsalar da, hiç kıymeti yokdur. (Ehl-i sünnet âlimleri)nin anladıklarına ve bunların yazdığı fıkh kitâblarına uymıyan sözleri ve yazıları Allahü teâlâ beğenmez.
İbni Âbidîn, dördüncü cild, üçyüzbirinci sahîfede, kâdî, ya’nî hâkimleri anlatırken buyuruyor ki, (Fâsıkın müftî olması uygun değildir. Bunun verdiği fetvâlara güvenilmez. Çünki fetvâ vermek, din işlerindendir. Din işlerinde fâsıkın sözü kabûl edilmez. Diğer üç mezhebde de böyledir. Böyle müftîlere birşey sormak câiz değildir. Müftînin müslimân olması ve akllı olması da, sözbirliği ile şartdır. Âdile, sâliha olan kadının ve dilsizin fetvâsı kabûl olunur. Müftî ve hâkim, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin sözüne uygun olarak fetvâ verir. Aradığını onun sözlerinde açıkca bulamazsa, imâm-ı Ebû Yûsüfün sözünü alır. Onun sözlerinde bulamazsa, imâm-ı Muhammed Şeybânînin sözünü alır. Ondan sonra imâm-ı Züferin, dahâ sonra Hasen bin Ziyâdın sözünü alır.
Müctehid-i fil-mezheb âlimlerinden eshâb-ı tercîh olan müftîler, ictihâdlar arasında delîlleri kuvvetli olanları seçerler. Müctehid olmıyanlar, bunların tercîh etmiş oldukları söze uyar. Böyle yapmıyan müftîlerin ve hâkimlerin sözü kabûl edilmez. Demek ki, tercîh ehlinin seçmemiş olduğu şeylerde, İmâm-ı a’zamın sözünü almak lâzımdır. Müftînin müctehid-i fil-mezheb olması lâzımdır. Böyle olmıyana müftî denilemez, nâkıl, fetvâyı iletici denir. Nâkıller fetvâları, meşhûr fıkh kitâblarından alır. Bu kitâblar, meşhûr olan mütevâtir haberler gibi kıymetlidirler). (Mecelle)nin önsözündeki mazbata [kararnâme]nin sonunda diyor ki, (Nasıl yapılacağı Nass ile açıkça bildirilmemiş olup, ictihâd ile anlaşılan bir iş için, çeşidli ictihâdlar bulunduğu zemân, imâm-ı müslimîn hazretleri, bu ictihâdlardan hangisi ile amel olunmasını emr ederse, o işi bu emre göre yapmak vâcib olur.)
(Redd-i vehhâbî) kitâbında diyor ki, Nisâ sûresinde, (Bir işde anlaşamazsanız, bu işin hükmünü Allahdan ve Resûlullahdan anlayınız!) meâlindeki ellisekizinci âyet-i kerîme, (Bir işde anlaşamazsanız, bu işin nasıl yapılacağını, âlim olanlarınız Allahın kitâbından ve Resûlullahın sünnetinden anlasınlar. Âlim olmıyanlarınız ise, âlimlerin anladıklarına uyarak yapsınlar) demekdir. Görülüyor ki, bu âyet-i kerîme, mezheb imâmlarını taklîd etmeği emr etmekdedir. İbni Hümâm, (Feth-ul-kadîr) kitâbında diyor ki, (Müftînin müctehid olması lâzımdır. İctihâd derecesine yükselmiş âlim olmıyan din adamı müftî olamaz. Müctehid olmıyan din adamı müftî yapılırsa, bunun müctehidlerin bildirdiklerini okuyup, öğrenip, bunları söylemesi lâzımdır). (Kifâye) kitâbında, orucu anlatırken diyor ki, (Müctehid olmıyan din adamı, bir hadîs işitince, bu hadîsden kendi anladığına uyarak amel edemez. Müctehidlerin âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden anlıyarak, öğrenerek verdikleri fetvâ ile amel etmesi lâzımdır. Böyle yapmazsa, vâcibi terk etmiş olur). (Takrîr) kitâbında da böyle yazılıdır. (Mekâtîb-i şerîfe) kitâbının seksensekizinci mektûbunda buyuruyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Her yüz senede bir müceddid zâhir olur. Ümmetimin işlerini yeniler) buyuruldu. Meselâ, sultânlar içinde Ömer bin Abdül’Azîz, din bilgilerinde imâm-ı Şâfi’î, tesavvufda Ma’rûf-i Kerhî, esrâr bilgilerinde imâm-ı Muhammed Gazâlî, feyz vermekde ve hârikalar, kerâmetler göstermekde, Abdülkâdir Geylânî, hadîs ilminde Celâlüddîn-i Süyûtî, tarîkat, hakîkat ve akâid bilgilerinin inceliklerini açıklamakda ve kalblere akıtmakda imâm-ı Ahmed Rabbânî müceddid-i elf-i sânî, müceddid idiler. Hepsi, islâmiyyetin yayılmasına, kuvvetlenmesine hizmet etdiler.)]