384

Hemen pederime benzer bir şahsı kabrinin üzerinde oturur gördüm. Korkarak nemâzın secdesini noksan etdim. İşitdim ki, (Yeryüzünün genişliği sana dar geldi de, burayı mı buldun? Nemâzınla bir zemân, bize ezâ edersin) dedi.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bir yetîme rastgeldi. Babasının kabri başında, yüksek sesle ağlıyordu. O yetîme merhamet ederek, kendileri dahî ağladılar. Buyurdular ki, (Ölü elbette yakınlarının bağırarak ağlaması sebebi ile azâb olunur. Ya’nî hüzn ve fenâlık gelir.)

Nice ölü vardır ki, rü’yâda görülüp, süâl eden kimseye, hâlim pek fenâdır. Filân ve filândan eziyyet görüyorum. Onların çok ağlayıp, feryâd ve figânı bana ezâ ediyor diye, haber verdiği vâki’dir. Lâkin zındıklar [kısa akllarına uyarak], bunu inkâr ediyorlar.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz: (Sizlerden biriniz dünyâda bildiğiniz bir ölmüş kimsenin kabrine uğrayıp da, selâm verince, o mü’min sizi tanır ve selâmınıza cevâb verir) buyurdu.

Yine bunun gibi, Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bir cenâze defninden geldikde, (Ölü, ayakların sesini işitir ve işitirim işitirim diyerek üzüldüğünü bildirir) buyurdu.

Fıkh âlimlerinden “rahime-hümullahü teâlâ”, rivâyet olunur ki, bir kimse vasıyyet etmeden vefât etmişdi. Sonra, gece çoluk çocuğunu dolaşıp (Filâna ve filâna şu kadar ekin verin. Filân kimseden emânet aldığım kitâbını verin) dedi. Sabâh olunca, her biri diğerine gördükleri rü’yâyı söylediler. Ekini verdiler. Lâkin kitâbı araşdırdılar, bulamadılar. Buna te’accüb etdiler. Bir zemân sonra, evin bir köşesinde buldular.

Bir zâtdan rivâyet olundu ki, babam bizim için terbiye edici bir kimse ta’yin eylemişdi. Bize evde yazı öğretirdi. Bu zât vefât eyledi. Altı gün sonra kabrine vardık. Allahü teâlânın emrini düşünüyorduk. Oradan bir tabak incir geçiriyorlardı. Onu satın aldık, yidik. Saplarını oraya atdık. O gece bizim üstâdımız babamızın rü’yâsında görünüp, hâlin nasıldır, diye sorunca, iyidir, ben de hayr üzereyim. Fekat evlâdın kabrimi mezbele ya’nî süprüntülük etdiler. Fenâ lâflar söylediler dedi. Babam bize sordu. Biz ise (Sübhânallah! Bizi dünyâda terbiye etmiş iken, âhırete gitdiği hâlde, yine terbiye ediyor) dedik. Bu gibi şeyler hakkında anlatılanlar çokdur. Fekat bu kadar va’z ve nasîhati kâfî gördüm ki, az sözden çok ibret alınsın.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.